Bu hafta MIT Energy Initiative’de Termal güneş konusunda bir makale dikkatimi çekmişti. Yazarı da Emre Gençer isimli bir araştırmacı olunca mail attım ve sorularımı yazdım, o da sağolsun cevapladı.
Soru) EEW nedir? Niye böyle bir göstergeye gerek duydun?
Cevap) Su arındırma için birçok yöntem mevcut. Ancak bu teknikleri elektrikle çalışanlar ve ısıyla çalışanlar olarak iki sınıfta toplayabiliriz. EEW: electricity equivalent water ya da elektrik eşdeğeri su göstergesini su arındımada kullanılan bu iki temel yöntemi doğru bir şekilde karşılaştırmak için önerdik. Akademik veya çeşitli basın -yayın araçlarında çıkan makaleleri incelediğimiz zaman çoğunluklar elektrik ve ısı ile çalışan su arındırma metodlarının enerji tüketimle doğrudan karşılaştırılıyor ve çabucak elektrikle çalışan tekniklerin (ör. ters ozmoz su arıtma) ısıyla çalışanlara göre çok daha az enerji tükettiği sonucuna varılıyor. Bu tip bir karşılaştırma 100 altınla 100 TL’nin aynı değerde olduğunu söylemekten farksız. Bu karşılaştırmayı doğru yapabilmek için ısının sıcaklığını (kalitesini) bilmemiz gerekiyor. Oda sıcaklığındaki 100 birim ısıyla hiçbir şey yapamazken, 120C sıcaklıktaki 100 birim ısıyla teoride 24 birim ya da 500C sıcaklıktaki 100 birim ısıyla teoride 60 birim elektrik üretebilirsiniz. Bu örnekten yola çıkarak ısıyla çalışan bir sistemin 100 birim enerjiyi hangi kondisyonda tükettiğini hesaba katmadan yapılan karşılaştırma son derece yanıltıcı sonuçlar verecektir. Isı ile çalışan su arındırma teknikleri düşük sıcaklıkta ısıya ihtiyaç duyduğundan iyi tasarlanmış bir sistemde çok verimli bir şekilde kullanılmaları mümkündür.
Soru) Türkiye gibi ülkeler için solar termal yıllarca su ısıtma için kullanıldı, ama senin tasarımın ile hem hidrojen hem de artıma sağlayabiliyor anlayabildiğimiz kadarı ile. Bir solar termal 2.0 ‘dan bahsedebilirmiyiz, politika yapıcılar senin fikirlerini nasıl değerlendirmeli
Cevap) Solar termalin Türkiye’deki en büyük kullanım alanı su ısıtma. Dünyaya baktığımız zaman solar termalin bir diğer kullanımı olan yoğunlaştırılmış güneş enerjisi ile elektrik üretimi yavaş da olsa büyüyor. Hızla büyüyen dünya nüfusunun ve ekonomilerinin su, gıda ve enerji ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde karşılamak için uzun vadede güvenebileceğimiz tek kaynak güneş. Bütün bu ihtiyaçları mümkün olduğunca az yüzey alanı kullanarak karşılamak için yeni sistemler tasarlamamız gerekiyor. Burada önerilen konsept solar termal 2.0’dan ziyade hızla değişen doğa koşullarına ayak uydurmamız için gereken entegre, kendi kendine yeterli bir üretim anlayışının (insanlığın tüm ihtiyaçları için) başlangıcı. Başka bir makalemizde güneş ışınlarının yerel ihtiyaçları yerel kaynaklar kullanılarak ne şekilde kullanılabileceğini göstermiştik. Hızla değişen dünyanın ve ihtiyaçlarımızın giderilmesi için yenilikçi sistemlere mahkumuz. Dünyanın her yerinde politikacıların seçim kazanma kaygısı olduğu için kısa vadede büyük yatırımlar gerektiren ve bir anlamda riskli bu tip teknolojilerle kaybedecek vakitleri yok. 2-3 sene yerine 20-30 sene ileri bakan bir anlayışla hareket edilmediği sürece iklim değişikliği, yenilenebilir ekonomilerin azalan doğal kaynakların yerini pürüzsüz bir şekilde alması imkansız. Bu dünyada her yerde gözlemlenen bir problem ve kısa vadede düzeleceğe benzemiyor.