İktisatda birşeyler oluyor. Romer, Makroekonomikteki problem yazısını yazmıştı. Şimdi de Robert Shiller, anlatı ekonomisi diye (narrative economics bir konuşma yapmış. Metnindeki petrol örneği aşağıda. Oxford Energy’nin İran raporu özeti okumaya değer, özeti var. IRM sektörel risklerde bilmediklerimi özetlemeye çalıştım. Bugün okunması gereken tek yazı, FT’nin Çin’in ticari deniz liman ve güzergahlarındaki dominasyonunu anlatan inceleme yazısı. Tek geçerim. Fransızlarda da nükleer devreden çıkınca EDF alarm verdi, Şubat gaz fiyatları Asya LNG’sini geçti. Akşam Shiller’in makalesini ve haftasonu da Atlantic Council’in enerji forum videolarını izlemek iyi fikir olabilir.
Bilgiler
Fransız gaz piyasasında TRS Şubat gaz kontratları 10.39$/mmbtu’ya ulaşarak, Kuzeydoğu Asya spot LNG fiyatı 9.43$/mmbtu’nun da üzerine çıktı. İspanya’da asyanın üzerinde 10.31$/mmbtu. Sebebi Fransız nükleer santrallerinin devre dışı olması ve soğuklar
Robert Shiller, anlatı ekonomisi konuşmasında, petrolden bir örnek veriyor.1919 ortasından 1920lerin sonuna doğru ABD depresyonun tam ortasında, fakat petrol fiyatları da çok yüksek. Anlatı:”Bugün yarın petrol bitebilir”. Shiller:”bu tip hikayeler ekonomi üzerinde belirsizlik oluşturup hane halkı harcamalarını ve istihdam kararlarını düşürüyor”
Dünyadaki en büyük 10 konteyner limanından 5’i ana kara Çin’de diğeri de Hong Kong’da. 2010’dan bu yana Çinli şirketler toplam değeri 45.6 M$ olan 40 liman projesi tamamladı veya açıkladı. Çin resmi raporundan “Çin donanması deniz ulaştırma güvenliği ve denizaşırı çıkarları korumalı”. Enerji dargeçişlerinde özellikle ticari liman işine girilmiş.
Britanya adasındaki elektrik son 60 yılın en temizi olmuş, 2016 bu yüzden dönüm noktası. 2012’de %40’ı kömürden olan elektrikte, kömür oranı 2016’da %10’dan aşağı düşmüş. “Kömür çöküşü” son 100 yılın en büyüğü. Birşeye dikkat edin, BP’nin iddia ettiğinin aksine bir kaynaktan vazgeçme çok hızlı olmuş, “doğal hız” felen dinlememiş.
Elektrik fiyatları Polonya ve Fransa’da tekrar artış eğiliminde. www.energytransparency.info ‘da kasım ayında Almanya dahil üç ülkenin enerji fiyat hareketleri ilginç.
PDVSA son 23 yılın en düşük üretim rakamlarını görecek:2.5 mv/g. Çin’e 50 milyar $ borcu olan Venezüella’nın Çin’e ihracatını 550,000 v/g’e çıkarması bekleniyor. 2015’te 627,000 v/g’den 2016’da 355,000 v/g’e Venezüella’nın isteği ile düşmüştü. Ağır petrolünü paçallamak için 125bin v/g hafif petrol ihraç edecek, hala 217binv/g hafif petrol açığı var
John Kemp’in Petrol görünüm anketine göre 2017 ortalama fiyat beklentisi 55-60$/v, 2018 60-65$/v, 2019 65 $/v, 2020 65-70 $/v, 2021 70 $/v. 2017’de 100$ bekleyen 1 kişi, 2019’da 10 kişi var.
2017’de değişik sektörel riskler. Asya Pasifikte siber riskler artıyor. Afrikada internet ve sosyal medya kullanımının hızla artması ile daha önce bilmediğimiz politik liderler çıkabilir. İngiltere’de en yağışlı 5 yılın 4’ü 2000 yılından bu yana görülmüş. Petrol fiyatı kaynaklı sosyal ve ekonomik problemler, siber risk.
Endonezya 5 yıllık çöküşün ardından tekrar kömür üretimini arttıracak. Dünyanın en büyük kömür ihracatçısı, 489 milyon ton bu sene üretti. Hükümet hedeflerinin %18 üstünde. Çin’in tedarik fazlasını azaltmak için üretimi kısması, bir anda kimsenin beklemediği fiyat artışını getirdi. Üretimin %25’i içerde tüketiliyor. 2015’te %19’uydu.
Fransa’da gelen soğuk hava dalgasına, nükleer santraller çalışmıyorken yakalanma ihtimali ile EDF alarm durumuna geçti
Rapor Özeti
İran’ın Enerjisi : Engeller içinde bir Geri dönüş , David Ramin Jalilvand , Oxford Energy Institute
(https://www.oxfordenergy.org/wpcms/wp-content/uploads/2017/01/Iranian-Energy-a-comeback-with-hurdles.pdf)
Aşağıda rapordaki önemli noktaların hızlı bir özeti yer almaktadır:
Bir sene önce 16 Ocak 2016’da İran nükleer anlaşması devreye girdi. Resmi adı JCPOA( Joint Comprehensive Plan of Action) aslında Temmuz 2015’te tamamlandı. JCPOA ardından enerji şirketleri İran’la işbirliği için harekete geçti. Raporda anlaşmanın enerji sektörüne etkileri inceleniyor. İran hükümeti, içeride bir çok çarpışan güç odağı arasında denge kurmaya çalışırken, uluslar arası ortamda da risklerini yönetmeyi deniyor. Üretim hala resmi 4.0mv/g rakamının altında. JCPOA kritiği Trump’un seçilmesinden sonra belirsizlik arttı. “Davos vizyonu tabana yayılan bir ekonomik düzelme sağlamadı”. Küreselleşme fuarı Davos’un sonu mu geldi yazısı da fikir çırpıcı.
Son durum: Yaptırım öncesi duruma dönüş
JCPOA öncesi yaptırımlar, BM, ABD ve AB ile, Amerikan ve Avrupa yatırımlarını engelleme, İran’ı SWIFT bankacılık ağından çıkarma, ve Avrupalı banka ve sigorta şirketlerini İranla iş yapmaktan durdurma sonuçlarını vermişti. Üretim 2011’deki 3.7 mv/g’den, 2014’te 2.7 mv/g’ye düştü.İran doğalgaz üretimi arttırsa da en son LNG teknolojilerine erişimi kalmadı.
İran’da “direniş ekonomisi” şemsiyesi altında bir grup karşı politikalar başlattı. Avrupalı IOC(uluslar arası petrol şirketlerinin) boşluğunu IRGC(devrim muhafızları) ile ilişkili İranlı şirketler doldurmaya çalıştı. IRGC 2010’da sektöre girdiğinde tecrübesi yoktu ama yaşlı sahalarda üretimi devam ettirmeye ve gaz sektörünü büyütmeyi başardı. İlerlemeye rağmen İran düşüşü durduramadı.
Ocak 2016 sonrası, AB ve BM yaptırımları sonlandırdı. ABD ikincil yaptırımlara son verdi. Yaptırımlar kaldı ama zorla uygulattırma olmadı. ABD’nin insan hakları ve teröre destek kapsamındaki birincil yaptırımları kaldı
JCPOA sonrası iran enerji sektöründe ithalat ve yatırım konusunda engel kalmadı. Avrupalı IOC’’ler ülkeye geri geldi. Bankalar sigorta şirketleri işlem yapabiliyor. Fakat yaptırımların tekrar uygulanması, ABD kanunlarının sınırlar dışında da uygulanması (Geçmişte İran’la iş yapan Avrupalı bankalar 13 milyar $ ceza aldı) ve olması muhtemel yaptırımlar ihtimal dahilinde. Ama JCPOA uluslar arası işbirliğine kapı açtı.
Schlumberger(ABD-Hollanda), Shell, CNPC, French Total, Wintershall(alman), Saipem(İtalyan), Inpex(Japon), DNO(Norveçli) ve Gazprom gibi şirketler mutabakat zaptı (MoU) ile ülkeye geldiler. Ama şu ana kadar bir kontrat imzalanmadı. MoU’lar daha çok saha çalışmaları. Sadece NIOC, Total, CNPC kontrat sonlandırmaya “heads of agreement” imzalayarak yaklaştı. Başka gerçek sözleşme yok. JCPOA İran Enerji kapasitesini arttırmadı.
İlerleme yaptırım öncesi petrol üretimine ve ihracatına dönüş şeklinde oldu.
Yerel Güç Oyunu: Dengeyi Bulmak
Basitçe ülkede 2 büyük grup var. Başkan Hasan Ruhani ve ılımlı hükümeti, İran’ı tekrar uluslar arası topluluğa entegre etmeye çalışıyor. Uluslar arası güçlerle kapışma, Ahmetdinejat döneminde başlayan, ne Cumhuriyete ne de ekonomik potansiyeline fayda getirmedi. 2013 seçimlerinde Ruhani nükleer anlaşma ve ekonomik büyüme sözü verdi. Muhafazakar kesimde ise Ayetullah Ali Hamaney ve IRGC(devrim muhafızları) var. Uluslar arası güçlerin önyargılı olarak İran’a düşman olduğunu savunarak, uluslar arası işbirliğinin kırılganlığa yol açacağını iddia ediyorlar. Bu gruba göre direniş ekonomisi genişletilmeli ve uluslararsı işbirliği sınırlandırılmalı
Ruhani ekibi ülkenin JCPOA’dan avantaj kazanacağını göstermek isterken, muhafazakarlar, özellikle IRGC ile ilişkili birimler yaptırımlar sayesinde, uluslar arası rekabet olmadığı için, ekonomik ve politik olarak olumlu etkilendiler. Eğer ekonomik pozisyonu zarar görmez ise, bu grup JCPOA temelli ekonomik işbirliğini tanır.
Geleneksel olarak NIOC (İran ulusal petrol şirketi) ve taşeronları İran enerji sektörünün işlemesinden sorumluydu. NIOC’da Petrol bakanlığına, o da Hükümete bağlı idi. Ahmedinejad(kendisi eski bir IRGC üyesi) döneminde IRGC enerji sektörüne girdi. 2011’de başkan Ahmedinejad, IRGC’nin ticari devi Khatam-al Anbiya’nın başı Rostam Ghasemi’yi petrol bakanı olarak görevlendirdi. Hükümet desteği ile IRGC batılı petrol şirketlerinin boşluğunu doldurmaya çalıştı.
2013’te Ruhani başkan olduğunda IRGC enerji sektöründe güçlü bir oyuncuydu. Ruhani Ghasemi’yi değiştirerek, deneyimli ve teknoktratik, 1997-2005 yılları arasında petrol bakanlığı, 1988-1997 arası enerji bakankığı yapmış olan Bican Zanganeh’i getirdi.İran petrol kontratı (IPC) ile Ruhani IOC’lere daha fazla ticari cezbedici şartlar sunmayı istese de IPC parlamento ve üst lider kontrolündeki Muhafızlar konseyi onayı alması gerekiyor. Ruhani ve Zanganeh bir denge bulmak zorundaydı. Politik ve iş faydalarının yanında, muhafazakar ekip ve IRGC’de yer bulmalıydı.
Eylül 2016’da imzalanan IPC bu amaca matufdu. IPC, geri alıma göre, rezerv rezervasyonu içerirken, bedel ödemesi daha esnek, sadece nakit değil fiziksel varille de ödeme yapılabilir. Rezervlerin yabancı sahipliğine izin verilmiyor. Ayrıca İranli işletmelerin İran petrol ve doğalgazında doğrudan yer almasınıı sağlıyor. IPC uluslar arası işbirliği ile direniş ekonomisi ajandaları arasında bir birliktelik sağlıyor.
Ocak 2017 itibari ile tek bir kapsayıcı yaklaşım yerine her bir anlaşma ayrı müzakere edilecek.
Petrol Bakanı Zanganeh, IRGC şirketi Khatam-al Anbiya’nın IPC’de önemli bir pozisyonunun olacağı ve yeni petrol kontratlarının yarısından fazlasının İranlı şirketlere verileceğini söyledi
İlk IPC kontratı da muhafazakarlara yakın POGIDC(Persia Oil and Gas Industry Development Company)’ye verildi. Ekim 2016’da NIOC, 4 petrol sahasi için POGIDC ile anlaşma imzaladı. POGIDC, Hamaney tarafından denetlenen Setade Ejraye Farmane Emam şirketinin alt şirketi.
Haziran 2016’da petrol bakanlığı IPC kapsamında uluslar arası işbirliği için başvurma hakkı olan 8 şirketi yayınladı. Bu şirketlerin 3’ü doğrudan muhafazakarlar ve/veya IRGC ile bağlı. Muhafazakarları da katarak Ruhani IPC’yi ilerletiyor. Etkin olarak şirketleri Petrol bakanlığı onaylayacağı için İran enerji sektörünün kapı muhafızı hükümet.
Uluslar arası İşbirliği : İddiaları yönetmek
Uluslararsı işbirliğinde de durum farklı değil. Ruhani hükümeti çoklu çıkarları dengelemeye çalışıyor.
İran’ın, petrol bakanının belirttiği gibi 100 milyar $ veya daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir. JCPOA’dan bu yana İran AB’den bir çok üst düzey politikacı ve iş adamının ziyaretini gördü. Airbus, Boeing, Peugeot-Citroen, Renault, Siemens gibi yüksek profilli anlaşmalar imzalandı.
İran’a uluslar arası olarak da enerjide yoğun ilgi vardı. Ama hiçbir kontrat neticelenmedi. Buna rağmen İran anlaşmaları finalize etmeye çalışıyor.
İranının uluslar arası işbirliğine yaklaşımı işbirliklerini dağıtma isteği üzerine kurulu: İran tüm yumurtalarını aynı sepete koymuyor. Sadece Avrupalı IOC yerine doğu ve batıdan şirketlerle görüşüyor. NIOC’den izin alan şirketlerin yarısından fazlası Rus veya Asyalı
Tecrübeye göre AB yaptırımları, 2010 başından İran enerji sektörünü vurdu. Çin özellikle ülkede kaldı, ama Çinli şirketlerin zayıf performanslarına dair şikayetler İran’da geniş şekilde duyuldu. Yine de İran enerji sektörünün ayakta kalmasında Asyalı şirketlerin de katkısı oldu. Bu şirketleri davet ederek, İran yaptırım yıllarındaki desteklerini onurlandırıyor. Nisan 2015’te Pekin’e ziyarette Bakan Zanganeh, Çin’in verdiği desteğe ve işbirliği niyetlerinin altını çizdi
Çin ve Rus şirketlerinin yer alması teşekkürün ötesinde, bu şirketler devlet şirketleri. Bu şirketlerin önünü açarak İran ülkelerin hükümetleri ile ilişkileri de derinleştiriyor. Pekin ve Moskova ile derinleşen politik ve ekonomik ilişkiler, AB’ye tek başına bağımlılığa karşı da koruyor.Ama Trump ile ABD-İran ilişkilerinin geleceği bilinmiyor. Kötü senaryoda ABD JCPOA’dan çekilebilir. Her durumda Çin, Rusya ilişkileri daha az etkilenir
Kısaca İran sadece iş ilişkilerini değil jeopolitik mantığını da hesaplarına yansıtıyor.
İran sembolik başarılar peşinde de koşuyor. Ruhani Mayıs 2017’de tekrar seçilmeyi istiyor. Ruhani şimdi 2013 yılındaki vaatlerinden ekonomik büyümeyi de sağlamak zorunda.
Enerji sektöründe, İran Pazar payını gelir beklentisinin üzerinde tutuyor. İran’da petrol gelirlerinin payı GDP ve hükümet bütçesinde daha düşük, diğerlerine göre daha iyi pozisyonda, ayrıca daha önceden bloklanmış milyarlarca $’a erişimi var.
İran’ın OPEC anlaşması harici tutulması da coşkuyla kutlandı, İran’da OPEC anlaşması “petrol JCPOA” sı olarak bile adlandırıldı. İran haklı olarak küresel enerji işinde olduğunu gösterdi. İran dünyanın en büyük petrol ve gaz rezervlerine sahip (%13 dünya toplamı), ama küresel üretimin sadece %4.7
Engelli bir Geri Dönüş : Geleceğe giden yol
İran yumurtalarını farklı sepetlere koyarak, gelecekteki potansiyel batı ile problemlere karşı elini korumaya çalışıyor. İran’ın bir çok sahası yaşlı ve gelişmiş petrol geri kazanım tekniklerine ihtiyaç duyuyor.
İran’ın dönüşü bazı engellerle de yüzleşiyor, politik ve ekonomik belirsizlik artıyor.
Yerelde, IPC’nin nihai tasarımı ilk IOC kontratı imzalanana kadar belirsiz. O zaman Ruhani’nin denge politikasının başarısını göreceğiz. IRGC’nin olması ise uluslar arası olarak bazı şüpheler doğuruyor. IOC ile işbirliğini bozmadan IRGC’nin enerji sektöründeki payını korumanın bir yolunu, hükümet, bulmak zorunda kalacak. IOC ve IRGC’nin durumu net olarak ayrılmalı
Son olarak, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’un da belirsizliği etkili. Seçim önce ve sonrası Trump JCPOA’yı tasvip etmedğini belirtti.
İran’da Mayıs’ta seçimler var. Ruhani’nin koıltuğunu koruyup koruyamacağı belli olacak. IOC’ler ile anlaşmaları tamamlamak, JCPOA’nın faydalarını göstermek adına, bu amaca hizmet edecektir.
Grafik
FT, Çin’in küresel ticari liman yatırımları
Dünyanın en büyük liman işletmecileri (FT)
Dünyanın en büyük konteyner gemi işletmecileri (FT)
Dünya konteyner trafiğinin 3te 2si, Çinliler tarafından kontrol edilen veya yatırım yapılan limanlardan geçiyor (FT)
Yabancı Limanlardaki Çin yatırımları (FT)
Çin dünyanın en hızlı büyüyen donanması(FT)