28 Ocak 2017 – Emin Danış’ın yorumu

Aşağıdaki yorum Emin Danış’ın haftalık gaz yorumudur:

Haftalık Doğalgaz Piyasaları Görünümü

Global LNG piyasalarında bu hafta genel olarak fiyatların gerilediğini Asya piyasalarında spot LNG fiyatlarının kayıplarını genişlettiği görüldü.

Önceki yorumlarımızda Uluslararası piyasalarda Şubat ayından itibaren LNG arzında görülecek artışın fiyatları aşağı yönlü olarak baskılayacağının altını önemle çizmiştik. Japonya geçtiğimiz aylarda soğuklar nedeniyle kış dönemi için yüksek miktarda alım yapmıştı. Hava sıcaklıklarına bağlı olarak talebin tahminlerin altında seyretmesi nedeniyle Japon ithalatçıların offload kargolara alıcı araması Mart teslim spot fiyatların kayıplarını genişletmesine yol açıyor.

Geçtiğimiz haftayı 8.00 $/mmbtu seviyesinden kapatan mart teslim spot LNG fiyatı 27 Ocak’ta haftayı haftayı 7.75 $/mmbtu seviyesinden kapattı. Nisan teslim fiyatlar ise bu hafta 7 $/mmbtu seviyelerinden işlem gördü.

ABD LNG İhracatı Yönünü Avrupa’ya Çevirdi

ABD’deki konvansiyonel olmayan gaz üretiminin artmasıyla birlikte kademeli olarak büyük üretim artışının yaşanması ülkenin LNG ithalatçısı konumdan ihracatçıya dönüşmesini sağladı. ABD’nin konvansiyonel olmayan gaz üretimini arttırması kadar üzerinde en çok konuşulan bir diğer konu da ABD LNG ihracatının Avrupa için kurtarıcı Asya piyasaları içinse oyun değiştirici olup olmayacağıydı.

ABD’den yapılan ihracatın nereye gideceğini belirleyen en temel unsur ise taşıma maliyetlerinden fiyata ve talebe kadar birçok değişkene bağlı olarak oluşan marjlar. Asya piyasalarında 2011 sonrası dönemde Japonya’nın artan talebi ile hızlı bir şekilde yükselen ve 2014 yılında 19 $/mmbtu sevilerine çıkan fiyatları geride bıraktık. LNG arzındaki artış ve Japonya’nın Nükleer santralleri açma kararı alması Asya piyasalarında fiyatları baskılıyor. Avrupa’da ise talepteki toparlamanın devam etmesine bağlı LNG ithalatının 2016’yı artışla kapattığını gördük.

Kesinleşmemiş verilere göre ABD’den 2016 yılında yapılan LNG ihracatına baktığımızda(re-export dahil) en yüksek payın yüzde 47.8 ile Latin Amerika ülkelerinde olduğunu görüyoruz. İkinci sırada yüzde 29.4 ile Asya gelirken sırasıyla Orta Doğu yüzde 12.8 ve Avrupa yüzde 10.

Burada ihraç edilen LNG’nin re-export olup olmaması ve diğer parametreleri değerlendirme dışında bıraktığımın altını çizmekte fayda var. Burada ihracatın lokasyonlara göre dağılımı bize çok daha önemli bir şeyi gösteriyor. 2016 yılında ABD’nin LNG ihracatında beklentilerin aksine ağırlık Asya ve Avrupa yerine marjlara bağlı olarak Latin Amerika ülkeleri oldu.

Ocak ayında Fransa’nın güneyindeki iletim sistemiyle alakalı sorunlar, soğuklara bağlı İspanya ve Türkiye’nin ilave spot LNG talebi fiyatları yükselttiği gibi ABD’den çıkan kargoların Asya’da gevşeyen fiyatların da etkisiyle yönünü Avrupa’ya çevirmesine neden oldu. ABD çıkışlı kargolar için Avrupa’nın Şubat ve Mart ayında da yüksek marjlar nedeniyle ihracatta öne çıkmaya devam edebileceği değerlendiriliyor.

Fransa’da Fiyatlar Geriledi

Fransa’nın Güneyinde iletim sistemindeki sorun ve yüksek talep nedeniyle yükselen fiyatlar 20 Ocak’ta 45 Euro/MWh’a yükselerek son 5 yıldaki en yüksek seviyeyi görmüştü. Şiddetli soğukların etkisini yitirmesiyle birlikte fiyatların bu hafta gerilediğini gördük. İspanya ve Fransa’da geçtiğimiz hafta 9.20 $/mmbtu olan liman teslim fiyatlar bu hafta 7.55 $/mmbtu’ya geriledi.

Geçtiğimiz haftayı 40 Euro/MWh’dan kapatan Güney Fransa Hub kontratı bu hafta 30.30 Euro/MWh’a geriledi. Geçtiğimiz haftayı 15.12 Euro/MWh seviyesinden kapatan Kuzey kontratı 27 Ocak’ta haftayı 9.05 Euro/MWh’dan kapattı.

NBP’de geçtiğimiz haftayı 6.87 $/mmbtu seviyesinden kapatan gelecek ay vadeli kontratlar 27 Ocak’ta gerileyerek haftayı 6.47 $/mmbtu’dan kapattı.

Henry Hub’da vadeli ve spot fiyatlarda bu hafta yükseliş görüldü. Geçtiğimiz haftayı 3.20 $/mmbtu seviyesinden kapatan gelecek ay vadeli kontratlar 27 Ocak’ta haftayı 3.39 $/mmbtu seviyesinden kapattı. Henry Hub’da geçtiğimiz haftayı 3.21 $/mmbtu’dan kapatan spot fiyatlar ise 27 Ocak’ta haftayı 3.29 $/mmbtu’dan kapattı.

TOTAL, GKRY Block 11’de Yaz Başında Sondaja Başlayacak

Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri bölge ülkeleri arasındaki sorunlar ve gazın piyasalara nasıl ulaştırılacağına ilişkin belirsizlikler nedeniyle büyük ölçekte ticarileştirilemezken 2015’de Mısır’ın Zohr sahasındaki keşif bölgede kartların tekrar karılmasına neden oldu.

Sürecin biraz başına gidelim, Fransız TOTAL’in 2013 Şubatında Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Sözde MEB’de yer alan 10 ve 11. Parseller için arama ve sondaj lisansı almıştı. Fakat planlanan sondajlar çeşitli nedenlerden dolayı gerçekleştirilememişti ve şirket 10. Parseli terk etmişti. Mısır’ın Zohr sahasındaki dev keşif bu sahaya 6 km uzaklıkta bulunan 11. Parselin önemini oldukça arttırdı.

Geçtiğimiz Aralık ayında GKRY 6-8 ve 10. Blokları içeren 3. Tur lisans sürecini sonuçlandırmıştı. 6. Parsel lisansını ENI ve TOTAL ortaklığı, 8. Parseli ENI ve 10 Parselin lisansını ise Exxon Mobil ve Qatar Petroleum International ortaklığı almıştı.

TOTAL’in MENA bölgesi arama-üretim Başkanı Stephane Michel geçtiğimiz günlerde şirketin 11. Parsel için sondaj kararı aldığını açıklamıştı. Güney Kıbrıs Enerji Bakanlığı ise önümüzdeki Haziran-Temmuz aylarında şirketin 11. Parseldeki sondaja başlamasını bekliyor. 11. Parsel Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki MEB’i çakışmıyor fakat buradaki parselde ciddi bir rezerv tespit edilmesi durumunda tartışmalı diğer sahaların sondaj ve olası rezerv keşifleri nedeniyle Türkiye’yi GKRY ile yeni bir krizin içine sokabileceği ihtimali unutulmamalı.

Lübnan ilk Offshore İhalesindeki Sahaları Açıkladı

7 Ocak’taki EAK yorumumda, Lübnan’daki yeni Hükümet tarafından çıkartılan 2 kararname ile 2013’den bu yana donan Doğu Akdeniz’deki offshore sahalarında petrol ve gaz arama ihale sürecini tekrar başlatma kararı ile aldığını ifade etmiştik.

26 Ocak’ta Lübnan Petrol İdaresi tarafından Lübnan’ın Doğu Akdeniz’deki MEB’i içindeki sahaları için yapmayı planladığı ilk tur lisans sürecinin ayrıntıları açıklandı. Buna göre ilk turda 1-4-8-9 ve 10. Bloklar için lisans verilecek. Şirketler söz konusu sahalar için 15 Eylül 2017’ye kadar tekliflerini verecek.

İkinci ön eleme turu ise 2 Şubat’ta açılacak.

Beyrut yönetimi tarafından ülkenin Doğu Akdeniz’deki söz konusu sahalarda 2.7 trilyon metreküp doğalgaz ve 865 milyon varillik petrol rezervi olduğunu tahmin ediliyor.

İsrail, Yunanistan, GKRY ve İtalya Enerji Bakanları D. Akdeniz Boru Hattı İçin Buluşacak

Doğu Akdeniz’de kıyısı olan ülkeler arama ve sondaj çalışmalarına devam ederken keşfedilen rezervlerin ticarileştirilmesi ise halen en büyük sorun olarak ortada durmaya devam ediyor. Doğalgazın denizin altından döşenecek boru hattı ile Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması seçeneklerden bir tanesi.

Bu amaçla İsrail, Yunanistan, GKRY ve İtalya arasındaki görüşmeler geçtiğimiz hafta Brüksel’de devam etti. İlgili ülkelerden hükümet yetkililerin yürüttükleri görüşmeler Şubat ayında İsrail’de yapılması planlanan 4 ülkenin enerji bakanlarının katılacağı zirveye hazırlık amacıyla gerçekleştirildi.

Hatırlanacağı üzere Yunanistan ve GKRY Doğu Akdeniz doğalgaz boru hattının proje fizibilte çalışmaları için Avrupa Komisyonu’ndan mali yardım almıştı. Proje için ön mühendislik ve tasarım öncesi çalışmaların bu yılsonunda tamamlanması planlanıyor. Yaklaşık uzunluğu 2000 km olması planlanan boru hattının toplam maliyeti 5.7 milyar dolar olarak ifade edilse de boru hattının izleyeceği güzergahın tektonik bölge olması ve derinlik nedeniyle maliyetin bu rakamın çok daha üzerinde olacağı tahmin ediliyor.

Rusya Federasyon Konseyi Türk Akımını 1 Şubat’ta Oylayacak

Türk Akımını anlaşmasının geçtiğimiz Aralık ayında TBMM’den geçmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanması sonrası sıra Rusya’nın anlaşmayı onaylamasına gelmişti. Türk Akımı anlaşması 20 Ocak’ta da Rusya Parlamentosunun alt kanadı olan Duma’da onaylanmıştı. Parlamentosu’nun üst kanadı olan Federasyon Konseyi, Türk Akımı anlaşması ile ilgili yapılacak oylamayı, 1 Şubat’ta gerçekleştirilecek oturumun gündemine aldığını duyurdu.

Rusya’nın da anlaşmayı onaylaması proje açısından önemli bir kilometre taşı olmakla birlikte projenin inşaata başlayabilmesi için devam çalışmaların halen sürdüğünü ve Rusya tarafından daha önce yapılan açıklamaların gerisinde kaldığını görüyoruz. Projenin deniz kesimi inşaat sözleşmesi geçtiğimiz ay imzalanırken projede inşaat çalışmalarının en erken 2017’nin üçüncü çeyreğinde başlayabileceği değerlendiriliyor.

Global Energy Research Partners Araştırma ve Strateji Direktörü Emin Emrah Danış  

@emindanis & @edanisenergy