Morgan Housel, Psychology Of Money’ın kitabında bazı dikkat çeken notlar var. Bu iklim-çevre tartışmalarını da etkiliyor. Daha önce peak-oil tartışmalarında da duymuştuk
“Optimism sounds like a sales pitch. Pessimism sounds like someone trying to help you.”
“İyimserlik satış sloganı gibi görünür. Kötümserlik de ise, sanki biri sana yardım etmek istiyormuş gibi görünür”
“Pessimism isn’t just more common than optimism. It also sounds smarter. It’s intellectually captivating, and it’s paid more attention than optimism, which is often viewed as being oblivious to risk.”
“Kötümserlik sadece iyimserlikten daha yaygın değildir. Aynı zamanda kulağa daha akıllıca geliyor. Entelektüel olarak büyüleyici ve genellikle riskten habersiz olduğu düşünülen iyimserlikten daha fazla dikkat çekiyor.”
“It’s easier to create a narrative around pessimism because the story pieces tend to be fresher and more recent. Optimistic narratives require looking at a long stretch of history and developments, which people tend to forget and take more effort to piece together.”
“Karamsarlık etrafında bir anlatı oluşturmak daha kolaydır çünkü hikaye parçaları daha taze ve daha yeni olma eğilimindedir. İyimser anlatılar, insanların unutma ve bir araya getirmek için daha fazla çaba sarf etme eğiliminde oldukları uzun bir tarih ve gelişmelere bakmayı gerektirir.”
“The intellectual allure of pessimism has been known for ages. John Stuart Mill wrote in the 1840s: “I have observed that not the man who hopes when others despair, but the man who despairs when others hope, is admired by a large class of persons as a sage.”
“Karamsarlığın entelektüel cazibesi asırlardır bilinmektedir. John Stuart Mill 1840’larda şöyle yazdı: “Başkaları umutsuzluğa kapıldığında umut eden adamın değil, başkalarının umduğunda umutsuzluğa kapılan adamın, geniş bir insan sınıfı tarafından bilge olarak hayranlık duyulduğunu gözlemledim.”
“Pessimists often extrapolate present trends without accounting for how markets adapt.”
“Kötümserler genellikle piyasaların nasıl adapte olduğunu hesaba katmadan mevcut eğilimleri tahmin ederler.”
“Psychologist Philip Tetlock once wrote: “We need to believe we live in a predictable, controllable world, so we turn to authoritative-sounding people who promise to satisfy that need.”
“Psikolog Philip Tetlock bir keresinde şöyle yazmıştı: “Öngörülebilir, kontrol edilebilir bir dünyada yaşadığımıza inanmamız gerekiyor, bu yüzden bu ihtiyacı karşılamaya söz veren yetkili ses veren insanlara dönüyoruz.”